Yemek Seçen Çocuğunuzu Yeni Tatlar Denemeye Teşvik Etmenin Yolları

Bazı çocuklar bildikleri şeylere bağlı kalmayı sever: aynı sandviç, aynı makarna, aynı atıştırmalık. Bu onlara tanıdık, güvenli ve rahatlatıcı gelir. Bu durum genelde normal olmakla birlikte, çocukların yediklerini çeşitlendirmek vücutlarının ihtiyaç duyduğu farklı besinleri almalarına yardımcı olur. 

Çocuğunuzun damak tadını zenginleştirmek, farklı tatlara daha açık hale gelmesini sağlamak istiyorsanız, birkaç basit önerimiz var. Ne baskı ne tartışma… Sadece teşvik ve merak!

Meraklı olun, gösterin.

Çocuklar izleyerek öğrenir. Sizin de sevmediğiniz veya denemekten çekindiğiniz yiyecekler olabilir ama bunları çocuğunuzun yanında ifade etmemeye çalışın. Kendiniz yeni bir şey denerken, “Bunu daha önce hiç tatmamıştım. Bakalım nasılmış?” diyebilir, tadına bakarken düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz. Beğenmeseniz bile, “Pek bana göre değilmiş ama iyi ki denemişim, sevmediğimi böylece öğrenmiş oldum” diyebilirsiniz. Bu yaklaşım, sonucundan bağımsız olarak denemenin değerli olduğunu göstermenin güzel bir yoludur.

Birlikte karar verin.

Bazen evde ne pişeceğine ya da restoranda ne yiyeceğinize çocuğunuz karar verebilir. Bunu kolaylaştırmak için internette tariflere birlikte bakabilir, restoranda menüde bilmedikleri yemeklerin ne olduğuna telefondan göz atabilirsiniz.

Sürece dahil edin.

Alışverişte domates seçmelerine, mutfakta şeftali yıkamalarına, sofrada salatayı karıştırmalarına izin verebilirsiniz. Çocuklar hazırlama sürecine katıldıklarında, sonunda tabaklarında gördükleri yemekler daha cazip hale gelir.”

Yemekler hakkında konuşun.

Çocuğunuz sürprizlerden ya da büyük değişimlerden hoşlanmıyorsa, tabağındaki şeyi tanıtın: “Bu fırında pişmiş tatlı patates. İçi yumuşak, kenarları biraz çıtır.” Böylece neyle karşılaşacaklarını bilmek onları rahatlatır. Eğer sürprizleri seviyorlarsa, önce ne olduğunu tahmin etmelerini isteyip sohbeti oradan devam ettirebilirsiniz. Tadına baktıktan sonra düşüncelerini paylaşmalarını isteyebilirsiniz.

Birlikte yiyin.

Her öğünde olmasa da, mümkün olduğunca sofraya birlikte oturmaya çalışın. Çocuğunuzun tabağına ne koyuyorsanız, siz de aynı yiyeceklerden tadın. Sizi yerken görmek, çocuğunuz için yiyecekleri daha normal ve daha az korkutucu hale getirir.

Küçük başlayın.

Çocuğunuza daha önce tatmadığı bir yiyeceği ilk kez verecekseniz, bir anda tabağına çok koymamaya çalışın, belki sadece bir lokma. Tepeleme bir porsiyon bamya bunaltıcı görünebilir; iki üç tane bamya ise çok daha az korkutucu. Ne kadar tatmak istediğine bazen kendisinin karar vermesine de izin verebilirsiniz.

Baskı yapmayın.

Defalarca “Sadece bir lokma dene” demenize gerek yok, küçük bir parçayı tabağına koymanız yeterli. Sonrasında 1-2 kez denemesi için nazikçe hatırlatabilirsiniz, ama fazla ısrar etmeyin ve sofranın tüm konusunu o yiyecek haline getirmeyin; normal akışınızı sürdürün. Kendi hızında keşfetmesine izin verin; bu şimdilik sadece bakmak bile olabilir.

Sabırlı olun, pes etmeyin.

Çocuklar genellikle yeni bir yiyeceği tatmadan önce onu defalarca görmeye ve hakkında konuşmaya ihtiyaç duyarlar. Sevip benimsemeleri ise çok daha uzun sürebilir. Israr etmeden, sakince sunmaya devam edin. Örneğin brokoliyi farklı zamanlarda farklı şekillerde sunabilirsiniz: zeytinyağlı, rende çiğ salata, sebze köftesinde veya fırında…

Unutmayın, amaç tek seferde her şeyi sevdirmek değil; zamanla merak ve güven oluşturmak. Önemli olan, çocuğunuzun kendi hızında keşfetmesine izin vermek ve yemekleri keyifli bir keşif haline getirmek!